Sosyal sermayesi oldukça birikmiş bir kurum olan Originn, sosyal girişimcilik ekosisteminde yer alan farklı paydaşları bir araya getirerek işbirliği fırsatları yaratmaktadır. Yaratıcı Endüstri Girişimcileri için bir Hub olan Originn yaratıcı endüstri kümelenmesinin yarattığı sosyal fayda üzerine odaklanarak yaratıcı girişimcilerin sosyal girişim potansiyelini geliştirmek için çatı görevi görmektedir. Yaratıcı bir merkez olarak çeşitli eğitimler, ideathonlar, atölyeler, seminerler ve çalıştaylar gibi etkinliklere ev sahipliği yaparak ve düzenlediği etkinliklerle sosyal girişimcileri diğer; sosyal girişimcilerle, yatırımcılarla, kurumlarla tanıştırmakta ve işbirliklerinin oluşmasında ve gelişiminde bir merkez olarak ekosistem içerisinde konumlanmaktadır.
Bu yolda oluşturduğu Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı ve İmpact Hub ortaklıklarıyla yerel ve küreseldeki yetkinliğini arttıran Originn; sosyal girişimcilerin sürdürülebilir iş modelleri tasarlamasında, finansmana erişiminde, eğitimlerinde, yerel ve küresel ağa erişimlerinde kolaylaştırıcı olarak Türkiye’deki sosyal girişimciliğin gelişmesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Sosyal Girişimcilik Nedir?
Sosyal girişimcilik kavramı, Türkiye’de giderek daha çok kişinin ve kuruluşun ilgi gösterdiği, görece yeni bir kavramdır. Bu durum aynı zamanda mevcut küresel eğilimlerin de bir yansımasıdır. Sosyal girişimcilik, sosyal problemleri girişimci bir yaklaşımla birlikte çözmeye dayanmaktadır. Sosyal girişimciliğin gayesi bir toplumun ekonomik, sosyal ve çevresel problemlerine çözüm oluşturmaktır. Bu bağlamda sosyal girişimcilik bu problemleri ele alıp çözmek için yenilikçi yaklaşımlar sunmalıdır.
Türkiye’deki sosyal girişimler arasında, vakıf ve derneklerin iktisadi işletmeleri, sosyal kooperatifler, sosyal etki yaratmayı amaçlayan şirketler ve doğrudan sosyal girişim olarak kurulan ‘yeni nesil’ şirketler yer almaktadır.
Sosyal girişimcilik; iş ve hayırseverlik arasındaki boşluğu dolduran bir işlev üstlenmektedir. Bir diğer ifade ile sosyal girişimler, toplumun yaşadığı ve dezavantajlılığa neden olan sorunları; sosyal bir değer ve pozitif anlamda bir dönüşüm yaratarak çözümlemektedir.
Sosyal girişimlerde, kâr optimize seviyede tutularak sosyal etkinin maksimize edilmesi amaçlanmaktadır. Yani, ticaretin sosyal meselelerle birleşiminden oluşur.
Sosyal Girişimlerin Amacı ve Önemi
Sosyal girişimler, aynı anda finansal ve sosyal değer yaratarak, sosyal, çevresel, ekonomik ya da kültürel bir sorunu çözmeyi hedefleyen girişimlerdir. Sosyal girişimler ticari faaliyetlerinden elde ettikleri kazancı belirledikleri sorunun çözümüne katkı sunabilmek için kullanır. Sosyal girişimlerin amacı faaliyet gösterdikleri alanlarda kalıcı değişim yaratmayı, çözümlerini yaygınlaştırmayı ve uzun vadede toplumun desteğini kazanarak sorunu ortadan kaldırmayı hedeflemektir.
Şekil 1’de de görüldüğü üzere sosyal girişimlerde sistematik değişime odaklanılmaktadır. Sosyal girişimciler, sosyal sorunlarla tek tek baş etmek yerine sorunlara sürdürülebilir çözümler bulmak ve sistematik değişimi sağlamayı hedeflemektedirler.
Sosyal girişimler;
Ekonomi ve toplumun gelişmesine katkıda bulunarak iş yaratma ve istihdam fırsatları sunar,
Sosyal izolasyonla mücadeleye yardımcı olur,
Vatandaşların katılımını ve gönüllü çalışmalarını teşvik ederek toplumun birliğini güçlendirir,
Geniş bir yelpazede sosyal hizmetlerin gelişimine katkıda bulunur,
Sosyal problemlerin çözümünde bölgenin mevcut kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlar,
Sosyal problemleri çözmek için yerel yönetimler üzerindeki yükü azaltır,
Bölgedeki sosyal programların kapsamını genişletir,
Elverişli bir iş ortamı yaratmaya katkıda bulunur,
Sivil toplum kuruluşlarının sosyal amaçları için istikrarlı bir mali desteğe sahip olmalarını sağlar.
Dolayısıyla sosyal girişimler, toplumun daha iyi bir geleceğe doğru ilerlemesine katkı sağlayarak, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir dünya için umut vaat etmektedir.
Türlerine ve Yasal Statülerine Göre Sosyal Girişimler
Sosyal girişimcilik türleri kar amacı ve oluşumuna göre 3 ana başlıkta incelenmektedir. Bunlar; kar amacı gütmeyen sosyal girişimcilik faaliyetleri, kar amacı güden sosyal girişimcilik faaliyetleri ve karma sosyal girişimcilik faaliyetleridir. Ticari/geleneksel girişimci ve sosyal girişimcinin arasındaki fark ise: Girişimci yeni ihtiyaçlara odaklanırken sosyal girişimci yeni yaklaşımlarla uzun dönemli amaçlara yöneliyor.
Sosyal girişimler yasal statü olarak ihtiyaçları doğrultusunda kooperatif, limited şirket, vakıf, dernek, şahıs işletmesi veya adi ortaklık seçeneklerinden bir ya da birkaçını tercih edebilirler. Sosyal girişimciliğin farklı türleri şunlardır:
Kâr Amacı Gütmeyen Sosyal Girişimcilik: Yapılan herhangi bir projenin ya da girişimin devlet veya piyasa tarafından desteğinin olmaması durumunda kamu ve özel şirketler tarafından desteklenmesidir. Bu girişimde insanlar bağışta bulunabilirler ya da hibe edilen bir miktar para sayesinde girişim faaliyeti gerçekleşebilir.
Kâr Amacı Güden Sosyal Girişimcilik: Yapılan herhangi bir projenin ya da girişimin hem toplumsal fayda hem de kar elde etme amacıyla gerçekleştirilmesidir. Bu girişimde elde edilen karın bir kısmı sosyal misyon için kullanılırken, bir kısmı da yatırım veya büyüme için kullanılabilir.
Karma sosyal girişimcilik faaliyetleri: hem kâr amacı güden hem de kâr amacı gütmeyen sosyal girişimcilik faaliyetlerinin birleşimidir. Bu tür sosyal girişimler, hem topluma fayda sağlamayı hem de kar elde etmeyi hedeflerler.
Sosyal Girişimlerin Başarısı Nasıl Ölçülür?
Sosyal girişimlerin başarısı, elde ettiği karlılık oranına göre değil sağladığı fayda ile ölçülür. Olumsuz etkilerin önlenmesi veya en aza indirilmesi için, sosyal girişimlerin faaliyetlerinin iyi yönetilmesi ve toplumsal etkilerinin düzenli olarak değerlendirilmesi gereklidir. Sosyal girişimlerin toplumun dinamikleri doğrultusunda gelişen ihtiyaçlarla hareket etmesi, güncel olması ve devamlı olması esastır. Toplumsal faydanın uzun vadede sürdürülebilir olması da başarı kriterleri arasındadır.
Sosyal girişimler, toplumsal sorunlara yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunarak bir fark yaratma amacı güden kuruluşlardır. Ancak, sosyal girişimlerin başarısını değerlendirmek ve ölçmek her zaman kolay bir görev değildir. Geleneksel işletmelerin karlılık ve büyüme gibi net ölçütleri olduğu gibi, sosyal girişimlerin etkilerini ve toplumsal değişime katkılarını ölçmek için farklı yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. İşte sosyal girişimlerin başarısını ölçmek için kullanılabilecek bazı önemli yöntemler:
1. Etki Değerlendirmesi
Sosyal girişimlerin etkisini değerlendirmek için etki değerlendirmesi yöntemleri kullanılır. Bu yöntemler, girişimin hedeflediği toplumsal değişimleri ve dönüşümleri ölçerek etki değerlendirme raporları hazırlar. Bu raporlar, sosyal girişimin başarısını belirlemek için önemli verilere dayanır ve yatırımcılara, paydaşlara ve topluma bir değerlendirme sunar.
2. Sosyal Göstergeler
Sosyal girişimlerin başarısını ölçmek için kullanılan bir diğer yöntem ise sosyal göstergelerdir. Sosyal göstergeler, belirli bir sosyal hedefin gerçekleşmesini ölçmeye yönelik verileri içerir. Örneğin, okuryazarlık oranlarının artması, işsizlik oranlarının düşmesi gibi göstergeler sosyal girişimlerin başarısını değerlendirmede kullanılabilir.
3. Paydaş Görüşmeleri
Sosyal girişimlerin başarısını ölçmek için paydaş görüşmeleri oldukça önemlidir. Paydaşlar, sosyal girişimin etkisini ve performansını değerlendirmek için değerli bilgiler sunarlar. Yatırımcılar, yerel topluluklar, işbirliği yapılan kuruluşlar ve hedef kitle gibi paydaşlarla yapılan görüşmeler, sosyal girişimin başarısını anlamak için önemli bir araçtır.
4. Finansal Sürdürülebilirlik
Sosyal girişimlerin finansal sürdürülebilirliklerini değerlendirmek, başarılarını ölçmek için bir diğer faktördür. Bir sosyal girişimcinin kaynakları finansal ve finansal olmayan kaynaklar olarak 2 ayrı başlıkta sınıflandırılabilir. Finansal kaynaklar ürün satılması, kira gelirleri, üyelik aidatları, bağış ve yardımlar ve devletin sağladığı fonlarken; Finansal olmayan kaynaklar personel, gönüllüler ve sosyal sermayeden oluşmaktadır. Ayrıca sosyal girişimlerin finansman kaynakları arasında hibe sağlayıcılar, vakıflar ve kitlesel fonlama sosyal finansman türleri de yer alır. Gelir modelleri, bağışlar, hibe destekleri gibi finansal kaynakların etkin bir şekilde kullanılması ve girişimin uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejileri, sosyal girişimin başarısını yansıtan önemli unsurlardır. Aynı zamanda kar etmek fayda sağlanan problemin çözümüne yönelik oluşturulan çözümün kalitesini de etkilemektedir.
5. Hikaye Anlatımı
Sosyal girişimlerin başarısını ölçmek için etkili bir yöntem de hikaye anlatımıdır. Başarı hikayeleri, sosyal girişimin etkilerini ve toplumsal değişimi nasıl gerçekleştirdiğini vurgular. Bu hikayeler, insanların duygusal olarak bağ kurmasını sağlar ve sosyal girişimin başarısını görselleştirir. Sosyal girişimlerin başarısını ölçmek karmaşık bir süreçtir ve farklı yöntemlerin bir araya getirilmesini gerektirebilir. Etki değerlendirmesi, sosyal göstergeler, paydaş görüşmeleri, finansal sürdürülebilirlik ve hikaye anlatımı gibi yöntemler, sosyal girişimlerin başarısını değerlendirmek ve ilerlemelerini takip etmek için kullanılan etkili araçlardır. Bu sayede sosyal girişimler, toplumda gerçek bir değişim yaratma yolunda ilerlemekte ve sürdürülebilir bir gelecek için umut vaat etmektedir.
Yazarlar: Alperen Yörük& Ece Yılmazdemir
Kaynaklar:
The state of Social Enterprise in Turkey. The State of Social Enterprise in Turkey | British Council. (n.d.). https://www.britishcouncil.org.tr/en/programmes/education/social-enterprise-research
Türkiye’de Sosyal Girişimlerin Durumu - STGM. (n.d.). https://www.stgm.org.tr/sites/default/files/2020-09/turkiyede-sosyal-girisimlerin-durumu-arastirma-raporu.pdf
A THEORETICAL RESEARCH ON SOCIAL ENTREPRENEURSHIP. Social Mentality and researcher Thinkers Journal (smart journal). (n.d.). https://smartofjournal.com/DergiTamDetay.aspx?ID=412
Sosyal Finansman rehberi - Koç üniversitesi. (n.d.-a). https://kusif.ku.edu.tr/wp-content/uploads/2018/02/SosyalFinansmanRehberi.pdf
Comments